Sizi Arayalım Proje Katolog
media-banner

Şehirde yaşamanın avantajları

image

Günümüzde dünya nüfusunun çoğunluğu şehirlerde yaşamaktadır ve şehirlerin sunduğu sayısız avantajlar sayesinde bu nüfus her geçen gün artmaktadır. Şehirler, modern yaşamın gereksinimlerine cevap vermek için tasarlanmıştır ve insanların ihtiyaçlarını karşılamak için birçok fırsat sunmaktadır. Bu yazıda, şehirde yaşamanın avantajlarından bazılarını ele alacağız.

Şehirde yaşamanın en büyük avantajlarından biri, iş ve kariyer fırsatlarıdır. Şehirler, çeşitli sektörlerde birçok iş fırsatı sunar ve bu fırsatlar, iş arayanlar için büyük bir cazibe oluşturur. Ayrıca, şehirlerdeki işler genellikle daha yüksek ücretler sunar ve bu, insanların daha fazla gelir elde etmelerine ve daha iyi bir yaşam standardına sahip olmalarına olanak tanır.


Şehirde yaşamanın en büyük avantajlarından biri, iş ve kariyer fırsatlarıdır. Şehirler, çeşitli sektörlerde birçok iş fırsatı sunar ve bu fırsatlar, iş arayanlar için büyük bir cazibe oluşturur. Ayrıca, şehirlerdeki işler genellikle daha yüksek ücretler sunar ve bu, insanların daha fazla gelir elde etmelerine ve daha iyi bir yaşam standardına sahip olmalarına olanak tanır.

Şehirler, insanların sosyal hayatlarını zenginleştirmelerine yardımcı olan birçok farklı aktivite sunar. Şehirlerde, tiyatrolar, sinemalar, müzeler, sanat galerileri, konserler ve diğer etkinlikler bulunur. Bu etkinlikler, insanların sosyal hayatlarını geliştirmelerine ve yeni insanlarla tanışmalarına olanak tanır. Ayrıca, şehirlerdeki restoranlar, kafeler ve barlar, insanların farklı kültürleri ve mutfakları keşfetmelerine olanak tanır.

Şehirler, sağlık hizmetleri açısından da oldukça avantajlıdır. Şehirlerde, birçok hastane, klinik ve sağlık merkezi bulunur. Bu sağlık kurumları, insanların sağlıklarını korumalarına yardımcı olmak için gerekli tıbbi hizmetleri sunar. Ayrıca, şehirlerdeki sağlık hizmetleri, acil durumlarda daha hızlı ve etkili bir şekilde müdahale edilmesine olanak tanır.

Şehirler, ulaşım açısından da oldukça avantajlıdır. Şehirlerde, birçok ulaşım aracı bulunur. Otobüs, metro, tramvay, taksi ve bisiklet, şehirlerde kullanılan en yaygın ulaşım araçlarıdır. Bu araçlar sayesinde insanlar, işlerine hızlı ve güvenli bir şekilde ulaşabilirler. Ayrıca, ulaşım araçları, trafik sıkışıklığından dolayı zaman kaybetmenin önüne geçer.

Tüm bu etkenler düşünüldüğünde şehirde yaşamanın birçok avantajı bulunmaktadır. Bu nedenle birçok insan tarafından şehirler cazibe merkezleri haline gelmektedir. 

Devamını oku

Sürdürülebilir bir yaşam için tasarruf

image

Tasarruf, hayatın her aşamasında bizimle birlikte olması gereken bir kavramdır. Yapacağımız her tasarruf gelecekteki finansal ihtiyaçlar için bir yedek oluşturmak, maliyetleri azaltmak ve finansal güvenliği sağlamak anlamına gelmektedir. Ayrıca, tasarruf etmek sürdürülebilirlik için de gereklidir. Bu sayede, çevre, ekonomi ve toplumun uzun vadeli refahının korunabileceğini söylemek mümkündür.

Tasarruf etmenin bir çok yolundan bahsedebiliriz. Enerji tasarrufu, su tasarrufu, gıda tasarrufu, günlük harcamaları azaltmak ve evde üretim yapmak gibi yollar ile tasarruf sağlayabiliriz. Enerji tasarrufu, ısıtma, aydınlatma ve elektrikli cihazların daha verimli şekilde kullanılmasını ile mümkündür. Su tasarrufu için, duş ve banyo alışkanlıklarının değiştirilmesi, muslukların sızıntısız hale getirilmesi gibi seçenekler vardır. Gıda tasarrufu, planlı yemek yapmak, alışveriş listesini hazırlamak ve atıkları azaltmak gibi birçok başlıklar sağlanabilir.

Evde tasarruf etmek için bazı önerileri paylaşalım:

  • Enerji tasarrufu: Enerji tüketimini azaltmak için ısıtma, aydınlatma ve elektrikli cihazların daha verimli şekilde kullanılması.
  • Su tasarrufu: Su tüketimini azaltmak için duş ve banyo alışkanlıklarının değiştirilmesi, muslukların sızıntısız hale getirilmesi.
  • Gıda tasarrufu: Gıda maliyetlerini azaltmak için planlı yemek yapmak, alışveriş listesini hazırlamak ve atıkları azaltmak.
  • Harcamaları azaltmak: Harcamaları azaltmak için kuponları kullanmak, indirimleri takip etmek, kredi kartı borçlarını azaltmak
  • Evde üretim: evde üretim yaparak, örneğin, gıda üretimi, evde ekipmanlarla üretim yapmak, evde kendin yap projelerine yönelmek

Bunun yanında tasarruf etmenin sağladığı bazı avantajlardan da bahsetmekte fayda görüyoruz;

  • Maliyet azaltımı: Evde tasarruf etmek, aylık ve yıllık giderleri azaltır.
  • Daha sağlıklı yaşam: Daha az enerji ve su kullanmak, daha az gıda atıkları oluşturmak, daha az alışveriş yapmak sağlıklı yaşam için faydalıdır.
  • Çevre koruma: Evde tasarruf etmek çevre için daha az atık üretir ve daha az enerji tüketir.
  • Kişisel zaman: evde üretim yaparak, evde kendin yap projelerine yönelmek kişinin zamanını daha etkili kullanmasını sağlar.
  • Kişisel yeteneklerin gelişimi: evde üretim yaparak, evde kendin yap projelerine yönelmek kişinin yeteneklerinin gelişmesine katkıda bulunur.
Devamını oku

Yabancıya ekspertiz şartı

image

İstanbul gayrimenkulde fırsatların şehri. Bu yönüyle yalnız Türkiye’de değil, dünyada da bir çok şehrin önüne geçen megakent, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün yurtiçi resmi konut satış rakamlarında her zaman ilk sırada gelir. Örneğin Kasım ayı rakamlarına göre; Türkiye’de 11 ayda 3 milyona yakın gayrimenkul satışı yapılmış, 35 milyarlık tapu harcı geliri elde edilmiş. Bu satışların 361 bin adedini ise İstanbul tek başına gerçekleştirmiş.

İstanbul konut yatırımları dövizden daha fazla kazandırıyor

Megakentte gayrimenkul sirkülasyonunun bu kadar yoğun olmasının tek nedeni, ülkenin en kalabalık şehri olarak gösterilemez. Gayrimenkul yatırımları bu kentin hiç bir bölgesinde, hiç bir dönem yatırımcısına kaybettirmemiştir. Mint Lab tarafından hazırlanan İstanbul Konut Piyasası Değerlendirme Raporu’na göre, 12 yıllık dönemde konut yatırımlarının yıllık ortalama toplam getirisi %23,25 oldu. Altının bu dönemde %25,51 kazandırdığını saymazsak, İstanbul konut yatırımlarının getirisi döviz, borsa gibi bir çok finansal yatırım araçlarının getirisinden daha yüksek oranda gerçekleşti.  Rakamlar, konuta yatırımın Türkiye’de enflasyona karşı güvenli bir sığınak olduğunu da ortaya koymaya yetiyor. İstanbul ise gerek canlılığı gerek mülk çeşitliliği, gerek hala büyüyen bir kent oluşu, gerek marka değeri ve gerekse geçmiş performansından gelen ivmesiyle konut yatırımında her zaman cezbedici fırsatlar sunuyor.

Fiyat artışında İspanya ve Yunanistan ile yarışıyor

Ticaretin bu kadar canlı olduğu şehirde, konut fiyatları da hızlı artmakta. Hatta uluslararası bir araştırma şirketinin yayımladığı bir rapor, İstanbul’un dünyada 150 kenti geride bıraktığını gözler önüne serdi.

Gayrimenkuldeki yatırım fırsatları nedeniyle özellikle yabancı yatırımcılar nezdinde yıldızı her daim parlayan İstanbul, konut fiyatlarındaki yıllık yüzde 185’i bulan artış oranıyla İspanya, Yunanistan, Portekiz gibi yabancı yatırımcının en iyi pazarları sayılan ülkeleri de arka plana itmeyi başarmıştır. Fiyat artışı her ne kadar olumsuz bir göstgerge gibi algılansa da aslında fiyatların artıyor olması, o ülkede yatırımın değerinin ve bağlı olarak kira gelirlerinin de arttığını gösteren, yatırımcıları cezbeden bir trenddir.

Bu nedenle Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa 2023 raporuna atıfta bulunarak İstanbul’a son yıllarda yabancı ilgisinin zayıfladığına ilişkin görüşlere katılmak mümkün değildir. Çünkü aynı raporda Avrupa’nın geneline ilişkin artan inşaat maliyetleri, sermaye sorunları ve gerileyen karlılıklar nedeniyle önümüzdeki döneme ilişkin karamsar bir tablo çizilmiş ve piyasalarda resesyon tahmini yapılmıştır.

Gerçekleri rakamlar gösterir

Gerçekleri tahminler değil, rakamlar gösterir.  İstanbul’da hala satılan her 10 konuttan birini yabancılar satın almaktadır. 80 ülkeden insan iş ve yaşam kurmak için İstanbul’a gelip yatırım yapmaktadır.

Yabancı yatırımcılar İstanbul’da rezidans yatırımlarının yanı sıra, ağırlıklı olarak ofis, arsa ve AVM yatırımlarını tercih ediyor. Yabancı yatırımcıları Türkiye’de üzen kimi gelişmeler ise yasal düzenlemeler yoluyla gideriliyor. Örneğin bir malın gerçek değerinin üzerinde yabancılara satılmaya çalışılması gibi…

Yabancılara satışta ekspertiz raporu zorunlu

Yabancılara satışta ekspertiz raporu zorunlu

Ekspertiz (değerleme raporu) zorunluluğu devleti de yabancıları da korur

Bu düzenleme, hem rayiç değerinin altında gösterilen satışlarda düşen tapu harcı gelirlerini önleyerek devleti koruyacak. Hem de değerinin üstünde yabancılara satış yapılarak onların mağdur olmasını engelleyecek. 

Ancak sözkonusu zorunluluğun sadece bireyleri ilgilendirdiğini, yabancı şirketlerle ilgili olmadığını da burada belirtelim.

Yabancılara ekspertiz zorunluluğunun istisnası

Yabancı şahıslara ilişkin satışlardaki ekspertiz zorunluluğunun istisnası ise noterde yapılan satış vaadi sözleşmeleridir. Taraflardan biri yabancı olan satış vaadi sözleşmeleri bakımından gayrimenkul değerlemesi yaptırma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak bu esnekliğin de değişebileceği kulislerde konuşulmaktadır.

Hazırlatılan ekspertiz raporları 3 ay süre ile geçerlidir. Tapu devri amacıyla tapu müdürlüğüne başvurulduğu tarihten itibaren üç aydan daha eski tarihli gayrimenkul değerleme raporları kabul edilmemektedir.

Gayrimenkulün değeri değiştiğinde rapor yenilenecek

Bu üç aylık süre içinde söz konusu gayrimenkul yeniden satış işlemine konu olursa, sunulan gayrimenkul değerleme raporu kural olarak geçerli sayılacak ve yeni bir rapor istenmeyecek. Ancak  gayrimenkulün değerini değiştiren durumlar söz konusu olursa, üç aylık sürenin geçip geçmediğine bakılmaksızın yeni bir gayrimenkul değerleme raporunun temin edilmesi gerekecek. 

Gayrimenkulün değerini etkileyen gelişmeler

Gayrimenkulun değeri hangi durumlarda değişir? Genelge bunu da tariflemiştir:

Cins değişikliği, yola terk, irtifak hakları tesisi hallerinde  gayrimenkulün değeri değişebilmektedir. Yine SİT alanı kararları, orman şerhi, kamulaştırma, imar planı değişiklikleri de mülkün değerini doğrudan etkileyen gelişmelerdir.

Peki bir değerleme raporunda neler bulunur?

– Taşınmaza ait detaylı tapu bilgileri,

– Haritadaki koordinatlı konumunu,

– Detaylı tanımını ve özelliklerini

– Taşınmazın fotoğraflarını,

– Taşınmazın tüm yasal incelemelerini

– Mevcut durumu ve natamam inşaat durumlarında tamamlanmış haldeki değerine yer verilir.

Ülkemizin marka değerini artırıyor

Yabancılara yönelik gayrimenkul satışına ekspertiz zorunluluğunun uygulanması kanımızca ülkemizin marka değerini yabancı yatırımcıların nezdinde artırmaktadır.

Mari Group olarak İstanbul’un yatırım konusunda en değerli bölgelerinden biri olan Kağıthane’de yaptığımız ve yabancıların da ilgisini çeken tüm rezidans projelerimizde kazandıran yatırım fırsatlarını sunmanın gururu içindeyiz. Şirket olarak tüm süreçlerde yatırımcılarımızı bilgilendiren, yönlendiren iş akışımızla birlikte, her birini inşa etmekten mutluluk duyduğumuz projelerimizin kalitesi ve getiri potansiyeli ile yerli olsun yabancı olsun tüm yatırımcılarımızın adresi olmaya özen gösteriyoruz. İstanbul yatırımcının şehri, İstanbul bizim gibi işini düzgün yapan, kaliteli üretim yapanların şehri olsun diyoruz…

Devamını oku

Rezidanslarla sınıf atlayan ilçe

image

Evler, insanların geçmişten günümüze sığındıkları, yaşamlarını huzur içinde sürdürdükleri meskenlerdir, bireyler için kapıyı açıp içeriye adım attığında kendisine ait hissettiği güvenilir, sıcak ortamlardır.

Toplumun en temel yapı taşı olan ailelere barınak olan evler, yine en temel insani ihtiyaçları karşılamak üzere, dört duvarı ve çatısı, bazen bahçesi, mutfağı, odaları, tuvalet-banyosu ile zamanla (özellikle de göçebe olmayan toplumlarda) mahalleleri, ilçeleri, kentleri oluşturmaktadır. Dolayısıyla kentler için en temel yapı birimleri olarak kültürümüzde yerini alır.

Mimarileri ve inşa şekilleriyle birbirlerinden farklılaşan bu toprak ya da betonarme yapılar, kimi müstakil, kimi apartman dairesi, kimi yalı, kimi gecekondu, kimi de çiftlik evleri isimleriyle aslında bulundukları lokasyonun da kimliğini ortaya koyar, hatta o lokasyonun gelir seviyesi hakkında bizlere önemli bilgiler sunar.

Boğaz yalıların, Etiler müstakil evlerin adresiydi

Konuyu eski İstanbul’dan örneklemek gerekirse, en üst gelir grubunun yaşadığı İstanbul’un Boğaz hattı yalı ve köşklerin mekanıdır, Sarıyer, Beylerbeyi, Anadolu Hisarı, Bebek vs.. Etiler müstakil evleri ile ayrı bir coğrafyadır, Zeytinburnu, Kağıthane, Çağlayan ise gecekonduları ile bilinir, Kadıköy ve Beyoğlu da apartman dairelerini kente tanıştıran ilçelerdir.. İstanbul tarihinde konut olarak yapılan ilk apartman 1909 yılında Kadıköy’de inşa edilen Valpreda Apartmanı (İtalyan Apartmanı)dır. İstanbul’un ilk betonarme yapılarından biri olan Mısır Apartmanı da 1910 yılında Galatasaray semtinde inşa edilmiştir.

Gökdelenlerin hayatımıza girişi

Zamanla kentin kalabalıklaşması, bina yapılabilecek arsaların azalması ile bu apartman daireleri yükseldi ve gökdelenler haline geldi. 100, 200 derken kiminin yüksekliği 300 metreyi buldu. Halen Türkiye’nin en yüksek binası 301 metre yüksekliği ile Ataşehir’de yer alan Metropol İstanbul olarak görünmektedir. Kimi zaman bünyesinde iş yaşamına dair ofisleri de barındıran bu gökdelenler, Beşiktaş ve Ataşehir gibi bir çok ilçenin silüetini ve kaderini değiştirdiler. 

Modern yaşam, kalabalıklaşırken hızlandı, bu da ihtiyaçların değişmesine yol açtı. Yorgun ve stresli kentli insan için artık bir ev, uyumak ve barınmak gibi basit insani ihtiyaçları karşılamaktan daha fazlasını ifade etmeye başladı. Konfor ve lüks arayışındaki kentli insanın talepleri, rezidans denilen ayrı bir konut türünü hayatımıza soktu.

Bir daireden çok daha fazlası: Rezidanslar

Bir daireden öte kapsamlı ve ayrıcalıklı bir hayat sunan rezidanslar; şık mimarisi, yüksek standartlar sunan mekan anlayışı, sosyal alanları, alışveriş noktaları, spor salonları, kaliteli hizmeti ve sunduğu güvenlik & resepsiyon hizmetiyle birçok ayrıcalık sağladı. Hayata dair tüm temel ihtiyaçları tek bir çatı altında karşılama fırsatı sunan rezidans kültürü, bireylerin zamanını daha iyi ve verimli değerlendirmesinde etkili oldu. Şehrin yoğunluğundan spor salonlarına gitmeye vakit bulamayanlar rezidans binasındaki spor salonlarında özgürce spor keyfini yaşarken, aynı zamanda yine rezidansın içinde yer alan sosyal alanlar sayesinde sosyalleşme ihtiyaçlarına evlerinden çok uzaklaşmadan karşılayabildiler.

Rezidans sakinlerinin artık evlerindeki hiç bir arızayı düşünmesine gerek yoktu, temizlik, bakım, boyama, yıkama, ütü hatta çocuk bakımı için bile rezidans yönetimlerinin sunduğu konforlu hizmetler vardı. Güvenlik için de endişe etmelerine gerek kalmamıştı, 7-24 güvenlik hizmetlerinden yararlanmaktaydı.

Minimal yaşam fonksiyonel detaylarla renklendi

Rezidans daireler alışıldık evlere nazaran daha küçük m2’lere sahipti, daha minimal bir yaşam alanı ortaya koydu. Ama bahsettiğimiz bu konforu önceliğine alan kullanıcılar için minimal yaşam da sorun olmadı, hem yatak hem dolap olabilen fonksiyonel eşyaları esas alan dekorasyon kültürü ile küçük yaşam daha da renklendi.

İlk popüler oldukları dönemde şehrin dışında inşa edilen rezidans projeleri zamanla şehrin her noktasına yayıldı.  Yalnızca mimari açıdan değil, teknik özellikleri, sunduğu imkan ve sağladığı avantajlar ile gittikçe popüler hale geldi.

Rezidanslar kent yaşamını da değiştirdi

Rezidans kültürünün kent yaşamını geliştiren bir yanı da vardı: Rezidanslar, bulundukları lokasyonun hayat standartlarının artmasına ve dolaylı olarak o ilçelerin sınıf atlamasına yardımcı oldu.

Öyle ki bir zamanların mesire yeri ve gecekondu bölgesi olan Kağıthane, 2000 yılında rezidans kültürü ile tanışmasının ardından günümüzde Levent, Beşiktaş gibi gökdelen ve iş merkezlerinin adresi yakın komşuları ile rekabet eden bir ilçe haline geldi.

Levent’ten kaçan beyaz yakalı Kağıthane’yi seçti

Bugün internet sitelerinde Kağıthane hakkında sorgulama yaptığınızda, “Levent-Maslak bölgesinde çalışan beyaz yakalılara hitap ettiği” yorumlarına sıkça rast gelebilirsiniz. Yalnış değil, gerçekten de Levent-Maslak hattında çalışan, trafiğinden, kalabalıklığından ve kiralarının yüksekliğinden bunalan beyaz yakalının ilk kaçış noktası, hemen yanı başında hızlı gelişim gösteren Kağıthane’dir.

Yeni bir ekonomik sosyo-kültürel merkez olma yolundaki ilçede bir çok mahallede kentsel dönüşüm seferberliği de gerçekleşmektedir. Yüzünü yenileyen Kağıthane bir yandan markalı rezidans projesi yatırımlarını çekerken, Cendere Vadisi gibi kimi semtleri özel proje alanı ilan edilerek ticaret, bilim, sanat, kültür yatırımları adeta bölgeye davet edildi.

Halen İstanbul’un büyük ve önemli ilçelerinden olan Kağıthane, Boğaz köprülerinin güzergahı olan E-5 ve TEM otoyolları arasında konumlanarak, kolay ulaşımı ve  kentin içinde ama kent kadar kalabalık olmayan bir noktada sunduğu yaşam fırsatları ile kazançlı yatırım peşindeki yatırımcıları da, güvenilir, konforlu yaşam alanları arayan tüketicileri de kendisine çekmektedir. Artık sadece yakın ilçelerin değil, metro hatları sayesinde kentin her bölgesinde yaşayanların tercihi haline gelen Kağıthane’ye artan yatırımcı ilgisinin, Kağıthane gayrimenkul fiyatlarına yıllar içinde bir etkisi oldu. Belki gelecek yazılarda üzerinde duracağımız bu parlak performans, yeni yeni inşaat şirketlerini de bölgeye çekti.

Mari Grup olarak ilçenin en eski inşaat şirketlerinden biri olma kimliğimiz ile ilçenin gelişimine katkıda bulunmanın haklı gururunu yaşıyor, İstanbul’da yaşamak ve yatırım yapmak için arayışta bulunan herkesi, Kağıthane gerçeğini anlatmak üzere ofislerimize bekliyoruz…

Devamını oku
Adres:
Mari E5 Rezidans A Blok Daire 6
Kağıthane / İstanbul
444 9 344
info@mariyapi.com.tr