Evler, insanların geçmişten günümüze sığındıkları, yaşamlarını huzur içinde sürdürdükleri meskenlerdir, bireyler için kapıyı açıp içeriye adım attığında kendisine ait hissettiği güvenilir, sıcak ortamlardır.
Toplumun en temel yapı taşı olan ailelere barınak olan evler, yine en temel insani ihtiyaçları karşılamak üzere, dört duvarı ve çatısı, bazen bahçesi, mutfağı, odaları, tuvalet-banyosu ile zamanla (özellikle de göçebe olmayan toplumlarda) mahalleleri, ilçeleri, kentleri oluşturmaktadır. Dolayısıyla kentler için en temel yapı birimleri olarak kültürümüzde yerini alır.
Mimarileri ve inşa şekilleriyle birbirlerinden farklılaşan bu toprak ya da betonarme yapılar, kimi müstakil, kimi apartman dairesi, kimi yalı, kimi gecekondu, kimi de çiftlik evleri isimleriyle aslında bulundukları lokasyonun da kimliğini ortaya koyar, hatta o lokasyonun gelir seviyesi hakkında bizlere önemli bilgiler sunar.
Boğaz yalıların, Etiler müstakil evlerin adresiydi
Konuyu eski İstanbul’dan örneklemek gerekirse, en üst gelir grubunun yaşadığı İstanbul’un Boğaz hattı yalı ve köşklerin mekanıdır, Sarıyer, Beylerbeyi, Anadolu Hisarı, Bebek vs.. Etiler müstakil evleri ile ayrı bir coğrafyadır, Zeytinburnu, Kağıthane, Çağlayan ise gecekonduları ile bilinir, Kadıköy ve Beyoğlu da apartman dairelerini kente tanıştıran ilçelerdir.. İstanbul tarihinde konut olarak yapılan ilk apartman 1909 yılında Kadıköy’de inşa edilen Valpreda Apartmanı (İtalyan Apartmanı)dır. İstanbul’un ilk betonarme yapılarından biri olan Mısır Apartmanı da 1910 yılında Galatasaray semtinde inşa edilmiştir.
Gökdelenlerin hayatımıza girişi
Zamanla kentin kalabalıklaşması, bina yapılabilecek arsaların azalması ile bu apartman daireleri yükseldi ve gökdelenler haline geldi. 100, 200 derken kiminin yüksekliği 300 metreyi buldu. Halen Türkiye’nin en yüksek binası 301 metre yüksekliği ile Ataşehir’de yer alan Metropol İstanbul olarak görünmektedir. Kimi zaman bünyesinde iş yaşamına dair ofisleri de barındıran bu gökdelenler, Beşiktaş ve Ataşehir gibi bir çok ilçenin silüetini ve kaderini değiştirdiler.
Modern yaşam, kalabalıklaşırken hızlandı, bu da ihtiyaçların değişmesine yol açtı. Yorgun ve stresli kentli insan için artık bir ev, uyumak ve barınmak gibi basit insani ihtiyaçları karşılamaktan daha fazlasını ifade etmeye başladı. Konfor ve lüks arayışındaki kentli insanın talepleri, rezidans denilen ayrı bir konut türünü hayatımıza soktu.
Bir daireden çok daha fazlası: Rezidanslar
Bir daireden öte kapsamlı ve ayrıcalıklı bir hayat sunan rezidanslar; şık mimarisi, yüksek standartlar sunan mekan anlayışı, sosyal alanları, alışveriş noktaları, spor salonları, kaliteli hizmeti ve sunduğu güvenlik & resepsiyon hizmetiyle birçok ayrıcalık sağladı. Hayata dair tüm temel ihtiyaçları tek bir çatı altında karşılama fırsatı sunan rezidans kültürü, bireylerin zamanını daha iyi ve verimli değerlendirmesinde etkili oldu. Şehrin yoğunluğundan spor salonlarına gitmeye vakit bulamayanlar rezidans binasındaki spor salonlarında özgürce spor keyfini yaşarken, aynı zamanda yine rezidansın içinde yer alan sosyal alanlar sayesinde sosyalleşme ihtiyaçlarına evlerinden çok uzaklaşmadan karşılayabildiler.
Rezidans sakinlerinin artık evlerindeki hiç bir arızayı düşünmesine gerek yoktu, temizlik, bakım, boyama, yıkama, ütü hatta çocuk bakımı için bile rezidans yönetimlerinin sunduğu konforlu hizmetler vardı. Güvenlik için de endişe etmelerine gerek kalmamıştı, 7-24 güvenlik hizmetlerinden yararlanmaktaydı.
Minimal yaşam fonksiyonel detaylarla renklendi
Rezidans daireler alışıldık evlere nazaran daha küçük m2’lere sahipti, daha minimal bir yaşam alanı ortaya koydu. Ama bahsettiğimiz bu konforu önceliğine alan kullanıcılar için minimal yaşam da sorun olmadı, hem yatak hem dolap olabilen fonksiyonel eşyaları esas alan dekorasyon kültürü ile küçük yaşam daha da renklendi.
İlk popüler oldukları dönemde şehrin dışında inşa edilen rezidans projeleri zamanla şehrin her noktasına yayıldı. Yalnızca mimari açıdan değil, teknik özellikleri, sunduğu imkan ve sağladığı avantajlar ile gittikçe popüler hale geldi.
Rezidanslar kent yaşamını da değiştirdi
Rezidans kültürünün kent yaşamını geliştiren bir yanı da vardı: Rezidanslar, bulundukları lokasyonun hayat standartlarının artmasına ve dolaylı olarak o ilçelerin sınıf atlamasına yardımcı oldu.
Öyle ki bir zamanların mesire yeri ve gecekondu bölgesi olan Kağıthane, 2000 yılında rezidans kültürü ile tanışmasının ardından günümüzde Levent, Beşiktaş gibi gökdelen ve iş merkezlerinin adresi yakın komşuları ile rekabet eden bir ilçe haline geldi.
Levent’ten kaçan beyaz yakalı Kağıthane’yi seçti
Bugün internet sitelerinde Kağıthane hakkında sorgulama yaptığınızda, “Levent-Maslak bölgesinde çalışan beyaz yakalılara hitap ettiği” yorumlarına sıkça rast gelebilirsiniz. Yalnış değil, gerçekten de Levent-Maslak hattında çalışan, trafiğinden, kalabalıklığından ve kiralarının yüksekliğinden bunalan beyaz yakalının ilk kaçış noktası, hemen yanı başında hızlı gelişim gösteren Kağıthane’dir.
Yeni bir ekonomik sosyo-kültürel merkez olma yolundaki ilçede bir çok mahallede kentsel dönüşüm seferberliği de gerçekleşmektedir. Yüzünü yenileyen Kağıthane bir yandan markalı rezidans projesi yatırımlarını çekerken, Cendere Vadisi gibi kimi semtleri özel proje alanı ilan edilerek ticaret, bilim, sanat, kültür yatırımları adeta bölgeye davet edildi.
Halen İstanbul’un büyük ve önemli ilçelerinden olan Kağıthane, Boğaz köprülerinin güzergahı olan E-5 ve TEM otoyolları arasında konumlanarak, kolay ulaşımı ve kentin içinde ama kent kadar kalabalık olmayan bir noktada sunduğu yaşam fırsatları ile kazançlı yatırım peşindeki yatırımcıları da, güvenilir, konforlu yaşam alanları arayan tüketicileri de kendisine çekmektedir. Artık sadece yakın ilçelerin değil, metro hatları sayesinde kentin her bölgesinde yaşayanların tercihi haline gelen Kağıthane’ye artan yatırımcı ilgisinin, Kağıthane gayrimenkul fiyatlarına yıllar içinde bir etkisi oldu. Belki gelecek yazılarda üzerinde duracağımız bu parlak performans, yeni yeni inşaat şirketlerini de bölgeye çekti.
Mari Grup olarak ilçenin en eski inşaat şirketlerinden biri olma kimliğimiz ile ilçenin gelişimine katkıda bulunmanın haklı gururunu yaşıyor, İstanbul’da yaşamak ve yatırım yapmak için arayışta bulunan herkesi, Kağıthane gerçeğini anlatmak üzere ofislerimize bekliyoruz…